25/07/2023

Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuştu.




 

“İktidarın yanlış siyaseti, toplumun değerlerini çökertiyor, devletin kalitesini düşürüyor, kurumların içini boşaltıyor”

 

 

“Verdiğiniz para babanızın malı değil devletin, milletin hazinesidir.

Bağış veya lütuf değildir. Emeklinin ve memurun anasının ak sütü gibi helaldir!”

 

 

(DP Basın Merkezi – 26 Temmuz 2023) Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş TBMM’de düzenlediği basın toplantısında fahiş vergi artışları ve hızla bozulan ekonomik göstergelere ilişkin olarak muhalefet partileri tarafından Meclis’e sunulan genel görüşme önerisinin AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmesini sert dille eleştirdi.

 

“Hayat, dün bugün ve yarından oluşan 3 günden ibarettir. İnsanımızın yarını yok, bugünü elem, ızdırap ve yokluktan ibaret.” şeklinde konuşan Altıntaş, “İktidar Milletin yarınını elinden aldı. Fakirlik almış başını gidiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, düzenlediği basın toplantısında, maaşlar her ay artırılsa bile alım gücünün artmayacağını, pahalılığın durdurulamayacağını ifade ederek şunları kaydetti:

 

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesinin temel amacı, insan yaşamını kolaylaştırmaktır.  Başkanlar devletin kendisi değil devletin görevlisidir. Devlet aklının düşmanı, günübirlik kararlardır. Bu tür kararlar yüzünden insanımız bugün, yaşamıyor adeta sürünüyor. Hayat, dün bugün ve yarından oluşan 3 günden ibarettir.  İnsanımızın yarını yok, bugünü elem, ızdırap ve yokluktan ibaret. Araştırmalar, insanımızın yüzde 70’inin geçim sıkıntısı çektiğini gösteriyor.  Fakirlik ve yoksulluk almış başını gidiyor. Çocuklarınızı okula nasıl yollayacaksınız, ne yedireceksiniz? Boğazınıza düğümlenen hıçkırığınızı atacaksınız, derdinizi kime anlatacaksınız? Bu şartlar altında yarın olur mu? Olsa olsa öz vatanında garip, öz yurdunda parya olarak yaşanır.

 

“Atı alan Üsküdar’ı geçti diyerek devletin yönetim şeklini değiştirdiniz”

 

İşinize gelen türden kanunları yapmakta çok beceriklisiniz. 2002 yılından bu yana ihale kanunu 200 kez değişti.  Yetmez ama evet referandumunda, okyanus ötesinin talimatıyla mezardakilere bile oy kullandırdınız, anayasayı iğdiş ettiniz. Atı alan Üsküdar’ı geçti diyerek devletin yönetim şeklini değiştirdiniz.

 

Madem istediğiniz düzenlemeleri hayata geçirmekte bu kadar mahirsiniz, o zaman neden eşitlik, adalet ve liyakat temeline dayalı, insanımızı onuru ve haysiyeti ile yaşatacak bir maaş kanunu çıkartmıyorsunuz? Verdiğiniz para babanızın malı değil devletin, milletin hazinesidir. Bağış değildir, lütuf değildir, emeklinin ve memurun anasının ak sütü gibi helaldir, emeğinin hakkıdır.

 

Adalet sağlayın, milleti yaşatın. Adalet dilinizde var ancak icraatınızda yok.  Emekliler bu milletin öz evladıdır, niye adalet ve zenginlik yaratamıyorsunuz, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Paramız pul, pasaportumuz tutsak olmuş, itibarımız yerlerde sürünüyor. Neden düzgün bir mali ve ekonomik sistem kuramıyorsunuz, niye ele güne karşı el avuç açıp dolaşıyorsunuz?

 

“Maaşları her ay artırsanız bile alım gücünü artıramazsınız, pahalılığı durduramazsınız.”

 

Eskiden gavur parasıyla 10 para etmez denirdi, şimdi en ucuz gavur parası bile Türk lirasından değerlidir. Siz asıl itibardan tasarruf edin, israfı, yolsuzluğu, kayırmacılığı, ballı maaşları önleyin, daha akılcı olun. Kur korumalı mevduatı Hazine’den alın, Merkez Bankası’na devredin, yedek akçeye el koyup rezervleri bozdurun. Doları arka kapıdan sokuyorsunuz, dolar yine durmuyor, hayat pahalılığı da durmuyor.

 

Sorun kendi kendinize, hata nerede diye. Akıl eksik, ilim eksik, adalet eksik. Hazineye ve Merkez Bankası’na bodoslama girdiniz, çıkamıyorsunuz. Boşuna uğraşmayın, çıkamazsınız. Maaşları her ay artırsanız bile alım gücünü artıramazsınız, pahalılığı durduramazsınız.

 

“Enflasyon nitelikli bir soygundur.

Fakirden alır, haneleri yakar, ahlakı çökertir, devleti yıkar.”

 

Enflasyon nitelikli bir soygundur. Fakirden alır, haneleri yakar, ahlakı çökertir, devleti yıkar. Bu yanlış siyaset, toplumun değerlerini yüceltmek yerine çöktürüyor. Devletin kalitesini bozuyor. Kurumların içini boşaltıyor. Bir devletin kalitesi, kurumlarının kalitesi ile ölçülür. İçini boşalttığınız kurumların içine liyakat, ehliyet ve adalet koyacağınıza partizanlık koydunuz.

 

Mülakat diye bir engizisyon mahkemesi kurdunuz. Kendiniz gibi düşünmeyen hiç kimseye hayat hakkı vermediniz. Milyonlarca genci devlet hayatından kopartıp çöpe attınız. Herkesin aynı düşünmesi istenirse, o toplum yok olur. Cehalet, fukaralığı besler. Çarpım tablosunu, Cumhuriyetin ne zaman kurulduğunu bilmeyen nesiller yetiştirdiniz, 100 bin kişinin sıfır aldığı sınav sonuçları geliyor. İslam’ın şartını bilmeyenleri hiç saymıyorum bile. Gençlerin, eğitimin, toplumun içini boşalttınız.

 

“KDV ve ÖTV artışları, hukuka, yasama yetkisinin ruhuna ve vergi tekniğine aykırıdır.”

 

Parlamento, yürütmenin sekretaryasına döndü. Yasama ve denetleme hakkı kullanılmıyor. Milletvekili konuşamıyor, halk nasıl konuşsun?

 

15 Temmuz’da Resmi Gazetede yayınlanan ek bütçe ve vergi kanunlarına göre, Cumhurbaşkanı’na maktu vergileri 5 katına kadar, akaryakıt ürünlerine her altı ayda bir 5 kat daha artırma, yani yüzde 2000 zam yetkisi nasıl verilir?

 

Ek bütçe ile halk yoksullaşmıştır. 5.8 trilyon olan devlet bütçemizin yüzde 50’sine yakın, yani 2.2 trilyon borçlanma yetkisini nasıl verirsiniz? Bu vergiler ve yetkiler, hukuka, yasama yetkisinin ruhuna ve vergi tekniğine de aykırıdır. Cumhuriyet kurulduğu günden 2023 yılının 5. Ayına kadar olan toplam borcun yüzde 20’sini 1 ayda yapan yönetime, hesabı nasıl soracaksınız?”